22 Ekim 2008 Çarşamba

Che’nin Çantasından Çıkan NUTUK

Internette gezinirken bir başka blogda gördüm. Tamamı Alıntıdır.



Ülkemizde çok önemli bir biçimde aydınlanma görevi yürütmekte olan Cumhuriyet Gazetesi’nin 15 Temmuz 2008 tarihli eki “Cumhuriyet Yaşam” dergisinde, Dursun ÖZDEN imzasıyla yayımlanan makaledeki bazı bilgiler açıkçası beni çok heyecanlandırdı. Kırk yıldır devrimci literatürü yakından izleyen ve üstelik de eski bir tarih öğretmeni olarak; “keşke bu bilgilere daha önce sahip olsaydım” diye hayıflandım doğrusu. Söz konusu yazıdan derlediğim bilgilere kendi yorumlarımı da ekleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum.
Küba Devrimi’nin öncülerinden ve Fidel Castro’nun yoldaşı Arjantinli devrimci doktor Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; “Atatürk’ün Büyük NUTUK’u ve Türk Şairi Nazım Hikmet’in ‘Kuvayı Milliye Destanı’ kitapları çıkmıştır…”
NUTUK’un Küba Devrimi’ndeki yeri aslında daha önceki yıllara dayanıyor. Sosyalist Küba Cumhurbaşkanı Fidel Castro, 12 Mayıs 1961 tarihinde Küba’yı ziyaret eden Nazım Hikmet ile yaptığı özel görüşmeden sonra, Havana’da görevli genç Türkiye diplomatı Bilal Şimşir’den “Atatürk’ün Büyük Nutuk Kitabını” ister. ABD’nin bilgisi olmaması ricasıyla yapılan bu istek, Bilal Şimşir tarafından uzunca bir süre sonra yerine getirilebilir. İşte, Fidel Castro’nun Atatürk hayranlığının kaynağı; İngilizce “Nutuk” kitabını özümseyerek okumasında ve devrimci M.Kemal ATATÜRK’ün ilk antiemperyalist savaşımını zafere eriştiren “1919 Ruhu”ndan esinlenmesinde yatıyor.


12 Aralık 1996’da bir ödül töreni için gittiği Küba’da Fidel Castro ile görüşen Dursun ÖZDEN kendisine “Türkiye’de solcu, ilerici ve devrimci gençler; Che Guevara ve Fidel Castro’yu çok seviyorlar ve sizleri mutlak önder olarak kabul ediyorlar…” der. Bu sözlere Castro’nun verdiği yanıt çok anlamlıdır: “Devrimci M.Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?… Devrimci ATATÜRK bizim ve tüm mazlum halkların esin kaynağıdır…”
Mart 1997 de Habitat Toplantısı için İstanbul’a gelen Fidel Castro, yaptığı konuşmada şöyle der: “Asıl devrimci M.Kemal Atatürk’tür. Ben bir devrim yaptım, ama O’nun yaptıklarını asla başaramazdım. Sakın kendinize başka esin kaynağı aramayın…” Fidel Castro’nun bu sözleri karşısında heyecanlanmamak mümkün mü?
Bu bağlamda son yıllarda Latin Amerika ülkelerinde esmekte olan “ulusalcı ve antiemper- yalist rüzgarda” Mustafa Kemal ışığının etkisi yok mudur sizce?…
O Mustafa Kemal ışığıdır ki; doğudan batıya, güneyden kuzeye, birçok halk hareketini ve halk önderini etkilemiştir. Örneğin, çağdaşları Lenin ve Çörçil kendisini hep takdir etmişlerdir. Örneğin, 1935’teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı’nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao’nun ilk sözleri şöyledir: “Ben, Çin’in Atatürk’üyüm…” Ve 1948’den bugüne dek, Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki 8. ve 9. sınıflarda Yakınçağ Tarihi derslerinde Atatürk ve Cumhuriyet Devrimleri okutuluyor.
Peki, Atatürk ışığı dünyanın dört bucağını aydınlatırken Türkiye’de neler oluyor? Ne yazık ki ülkemizde bir yandan gericiler ve yobazlar diğer yandan Che, Castro, Lenin, Mao gibi devrimci liderleri sözde örnek aldıklarını sanan “uçuk solcular”, Atatürk’ü ve düşüncelerini yıpratmak için herşeyi yapıyorlar. Emperyalistler ve yerli işbirlikçileri de Atatürk’e karşı olan her türlü gerici ve bölücü hareketi destekliyorlar. Bu tür çalışmalar yurt dışında da sürüyor. İşte sizlere iki örnek:
Birincisi, Küba polis şefi Carlos Fernandez’in yaptığı açıklamaya göre: “Başkent Havana’daki 13/K parkında, birçok dünya liderinin büstlerinin olduğu yerde bulunan Atatürk büstü, Havana Karnavalı için çeşitli ülkelerden gelen ‘Kürt kökenli gençler’ tarafından 26 Temmuz 2007 günü yerinden sökülerek yok edilmiştir…”
O büst, 1994 yılında Esenyurt’un önceki belediye başkanı Gürbüz ÇAPAN tarafından diktirilmişti. Yerinden sökülen Atatürk büstünün yerine ne zaman konulacağı bilinmiyor…
Bu arada, Eskişehir Tepebaşı Belediyesi önceki başkanı Ahmet ATAÇ’ın 2003 yılında Küba’nın Momcipality kasabasına diktirdiği Atatürk ve Nazım Hikmet büstü Kübalılar ve turistler tarafından ilgiyle izleniyor.
İkinci örnek ise çok düşündürücü: “Annan Planı gereğince KKTC’deki ortaöğretim okullarının ders kitaplarından Atatürk ve Türkiye Ulusal Kurtuluş Savaşı konuları çıkarıldı…”
Son yıllarda ülkemizin üzerine çöken kara bulutların dağıtılabilmesi için; öldürüldüğü gün Che’nin sırt çantasından çıkan NUTUK’u kendimize rehber edinmemiz gerekiyor.


Kaynak: http://www.veonur.com/chenin-cantasindan-cikan-nutuk/

21 Eylül 2008 Pazar

Amerikadaki 3 ayimda neler mi yaptim?????

  • Yaklasik 600 sise bira ictim.
  • 3 kez ev degistirdim.
  • Arabayla 800 miledan fazla yol yaptim.
  • Bazen 60 saatten fazla uyumadigim oldu.
  • 70 gunden fazla gece calistim.
  • Facebookta 11 album actim. Sonra hepsini sildim.
  • 3 kez Austine gittim.
  • Belki 100den fazla Double Cheeseburger yedim. (Sadece 1$)
  • 18 kez Rollercoastera bindim.
  • 1 kez Basketball turnuvasi kazandim.
  • 1 kez Futbol turnuvasi kaybettim. Macta 3 gol yedim 1 gol attim.
  • Bir suru yeni cok gusel sarki ogrendim.
  • 4 ayakkabi, 5 canta, 1 valiz, 10 t-shirt, 2 pantolon, 3 sapka, 3 short vb... aldim.
  • Cok salakliklar yaptim.
  • Belkı 500den fazla dumbster (çöp) bosalttim.
  • Bircok gece parki bastan basa yurudum.
  • Iki kere alerjim tuttu. Bunlarin birinde hastaneye kaldirildim.
  • Hayatimda ilk defa filmi koparttim kendimi arabada uyurken buldum.
  • Bi geceyi disarda yagmur altinda gecirdim. Cok guseldi ayni zamanda cok kotuydu...
  • Cok super arkadaslarim oldu.
  • Futbol macinda omuzumdan sakatlandim iilesmem yaklasik 6 hafta surdu. (Bazen agriyo)
  • 1 kez mangal (Bar-b-Q) yaptik. Superdi.
  • Rakiyi, kebabi, tavuk doneri, ayrani, lahmacunu cok ozledim.
  • Yaklasik 100 dolarlik kontor aldim.
  • Ara sira bunalima girdim. (yada bunalim bana girdi)
  • Bir cok kere havuza girdim. (bunlarin da bir cogu sarhosken gece idi)
  • at&t center a gittim. Hayatimin en gusel anlarindan biriydi.
  • Kaybolmaktan turnaround larin ustasi oldum.
  • Arabayla etrafi gezmeye die yola ciktim, San Antoniodan 45 mil uzaktan geri dondum :)
  • Belki 200 dolarlik benzin aldim.
  • Bira sertifikasi alip 1 kasa beles bira kazandim.
  • Sixflagste basket oyununda 12 de 4 atip oyuncak kazandim. (cok kotu)
  • 3 kez kendi sacimi kendim kestim. Biri 3 numaraydi.
  • 1 kere saç boyamaya yardım ettim.
  • 2 tane dovme yaptirdim. Biri sag bacagimda biri sirtimda.
  • SA Silverstars Allstar oyuncusu WNBAin en gusel kizi Becky Hammon ile fotograf cektirip biras sohbet ettim.
  • 3 kutu citir fistik ezmesi yedim. (Biras yardim aldim yerken)
  • 50 kutudan fazla Pringles yedim.
  • Cok geceler hayatimi ve kendimi sorguladim.
  • Tarcinli misir gevreginin ne kadar gusel oldugunu ogrendim.
  • Cok kereler WalMarttan kahve asirdim. (Sadece koklamak icin)
  • Rakunlarin cok seker hayvanlar oldugunu ogrendim.
  • Toplamda 40 saatten fazla uctum. 6 kez ucaga bindim.

  • Amerikada 99 gun gecirdim. Bunlarin bi cogu cok gusel gunlerdi, bazilari ise oldukca kotu.
  • Orada 1 kisiyi cok sevdim.
  • O yuzden 100o kere öldüm ...

21 Ağustos 2008 Perşembe

Platonic...

9. sınıf şuan dersteyiz ve yanımda dünya güzeli bir kiz oturuyor yüzüne bakmaya kıyamıyorum onu ne kadar çok sevdigimi bilmiyor. O benim en yakın arkadaşim benim sadece arkadaşi olarak görüyor nedenini bilmiyorum ama kendimden utaniyorum 10. sınıf evdeydim beni arayip erkek arkadaşiyla tartiştığını.. ve bana ihtiyacı oldugunu söyledi sonra bize geldi bana sıkı sıkı sarılıp agladı şuan dizimde uyuyor ve saclarını okşayıp o gül yüzünü doya doya seyrediyorum ben onu o kadar çok severken o beni sadece arkadaşi olarak görüyor nedenini bilmiyorum ama kendimde cok utaniyorum 11 sınıf mezuniyet balosu 8 sınıftayken birbirimize söz vermiştik lise sonda mezuniyet balosuna gidicez eşimiz olmazsa beraber gidicektik beni aradı ve erkek arkadasinin gelemeyecegini söyledi..ve beraber gidebilirmiyiz diye sordu..kabul ettim ve onu evinden aldım balodaki en güzel kız oydu ve bembeyaz elbisesiyle tıpkı bir melek gibiydi gece boyu dans ettik kollarımdayken hep ayni düşündüm onu çok seviyordum gece sonunda onu evine bıraktım beni yanağımdan öpüp en iyi arkadaşı oldugumu söyledi onu gercekten çok seviyorum ama o beni arkadaşi olarak göröyor ona onu sevdigim nasıl söylerim nedenini bilmiyorum ama kendimden cok utaniyorum.. aradan yıllar geçti..şimdi o canimdan çok sevdiğim meleğimi toprağa veriyorum..özel eşyalarinin arasından kara kaplı bi defter çıkmiş bana verdiler okuyup okumamakta kararsiz kaldım actim ... bu bir günlüktü ve bi sayfasında şöyle yazıyordu..şuan dersteyiz yanımda dünya yakışıklısı bi çocuk oturuyor yüzüne bakmaya doyamıyorum onu ne kadar çok sevdiğim bilmiyor..beni arkadaşı olarak görüyor erkek arkadaşım olduğu yalanını söyleyerek ve sürekli onunla ilgili yalanlar uydurarak yanında olabiliryorum onu canımdan çok sevdiğimi bilmiyor...bana bir kere seni seviyorum deseydi dünya lar benım olurdu ben bu satırları okurken meleğimi çoktan ğömdüler hiçkırıklarımı tutamiyorum gözlerimi mezarından alamıyorum...merak etme sevgilim..bende seni çok seviyorum.. "

PS: Alintidir...

Kalin saglicakla...

8 Temmuz 2008 Salı

Hey! How ya doin???

Slm Arkadaslar. Bugun foto yukleyecektim ama dun makinayi bi arkadasa verdigim icin simdilik sadece bisiler yazayim.

  • Bir haftadir acayip yagmur yagiyo. Col diye geldik yagmura tutulduk... Benim sansimdanmidir artik nedir
  • Bunun disinda Amerikaya baya alistim. Hatta onceden olsa oldukca ilginc gelebilecek seyler artik normal gelmeye basladi :)
  • 3 - 4 gun once gece 1de bir Hummer ile halisaha macina gittik desem inanirmisiniz??? Ewt ilk once bende inanamadim ama aynen ole. Amerikali supervisorumuz 'Libmar'la laf icinde soccer oynariz. Diyince gecenin bir yarisi kapiya dayanip hadi maca gidelim dedi. Bizde 5 eleman hadi hadi diyince ilk defa Hummer a binme sansina sahip oldum. Araba tank gibi. Nys gittigimiz yer bizim halisahalara benziyen fakat ustu kapali sadece futbol oynamak icin yapilmis bi komleksti. Kurallari flnda baya deisik. Iki takim sahaya cikio 5 dakika sureleri var. 5 dakika icinde bir gol atan takim sahada kalio, oteki takim benche gidio. Tac, korner, sliding tacle yok. Bir de top sahanin tavanina degerse penalti oluo. Oldukca garip. Sahaya cikar cikmaz 4 mac ustuste kazandik. Gece 3e kadar oynadik. Son maclarda kaleci oldum ve omzumu sakatladim. Bi haftadir sag kolum oynamio. Nys ayni bu sekilde basket oynanan yerler de varmis. Oralara da gidersem Haber ederim :)

Gozlemlere gelirsek:

  • Adamlar trafikte cok saygililar. Kimse ne kornaya basio ne kurallari cignio. 55 mph i gecmeden sakin sakin suruolar arabalarini.
  • Cok sabirlilar ve hep nazikler. Butun cumleleri Excuse me ile baslayip please ile bitio. Bufede calisirken yarim saat sirada bekleyip alacagi seyin kalmadigini ogrenenlerin sabirlarina hayran kaldim.
  • Yiyecek ve giyecek cok ucuz. Et ve et urunleri acayip ucuz meyve ve sebze baya pahali. Beyaz peynir yok. Levis kotlar 25$mis. Tommy, Lacostta ucuz dilar ama pek ilgimi cekmio acikcasi.
  • Hakkatten ne kadar yagmur flnda yagsa yerler camur olmuo ve caddeler tertemiz. O yuzden bizde evde ayakkabi ile gezmeye basladik.

Nys benden simdilik bu kadar en yakin zamanda fotolari yukleyecegim. Kendinize ii baqin...

26 Haziran 2008 Perşembe

Gurbet Eller :))

Kusura bakmayin arkadaslar en sonunda public computerlari bos buldum ve yazimi yazip fotolari yukleyebilecegim. Yorum ve maillerle beni yalniz birakmadiginiz icin cok tesekkurler :) Bu arada yeni cep telefonu numaram da "001 (210) 215 6202" Pztsi gunu calismaya basladim. 'Snack Attack' die bi bufe tarzi bi yerde calisiyorum. Oteki arkadaslarla karsilastirinca isimiz cok kolay fakat cok fazla saat calismamiza da izin vermiolar bu yuzden park icinde ikinci bir is aramaya baslayacagim. Gece isleri fln varmis 8 gibi baslayip 2 gibi fln bitiomus bana uyar die dusunuyorum. Nys simdi Amerika gozlemleri ve fotolar ile dewam edeyim...

Amerikaya ayak basarbasmaz...

Detroit havaalanindan Boeing 737 (sanirsam)

Havaalani o kadar buyukki bi basindan bi basina yurumek 20 dakika suruyor. Hatta havaalani binasi icinde calisan bir tramvay sistemi kurmus adamlar.

Ewimin balkonundan bir manzara. Gerci simdi o yesil cimler biraz asindi. Turkler olarak ortaligi halisahaya cevirdik(ler) de ondan. Heryerde turk var a.q

Yine balkondan basket sahasi goruntusu.. Buradan gusel bi sahaymis gibi dursa da pota cok dandik ve kisa... Yinede idare edioz iste.. Bir de spalding top aldim baya gusel... Sadece 15$cik :)

Burasi da benim oda.. (Daginikliktan belli oldugu uzere :)

Iste ben :) Ilk geldigim gunlerde bira + Tv keyfi yaparken. Yalniz Tv kanallari cok boktan. 5 dak program veriolar 15 dak reklam...

Gunduz vakti TVde NBA finalleri ve Budweiser keyfi :) Ah bi de Spurs cikcakti finallere...

Ben ve Asli... Sehir merkezine Downtown ordaki nehire de Riverwalk diolar. Iste downtowndan bi kare.... ;))

San Antonio Alamodan goruntuler... 1700lu yillarda dandirik bi kale icin verilen savasla ilgili bisiler. Binanin icine girerken sapka ile almiolar o kadar onem verilar...

Alamo kalesi. Cok mesur.. Amerikanin en eski binalarindan birisiymis.. Acaip turist cekio.

San Antonio haritasi. Yollar fln o kadar duzenli ki kaybolmak imkansiz kanimca... :)


Riverwalk. Baya gusel. Bi ton bar fln var etrafinda...

Riverwalkta tekne turlari var. Bu da bizim kaptandi. Baktik tekne bu adami bile tasio tamam dedik batmaz :) Bu fotoyu da ozellikle Eren icin cektirdim. Zenci bulamadim daha o kadar iri ama idare edersin artik ;)


Yeni arkadaslarim (sizden ii olmasinlar... ;)

Seaworldden bikac foto. Seaworld'un maskotu orca Shamu.

Flamingolar....

Penguenler... Baya bi haywan var parkta. Kopek baliklari fln da varmis ama daha goremedim. Bi dahaki sefere artik...

Egitim odasi 4 gun boyunca egitim verdiler... Bu amerikalilar islerini acaip onemsiolar.. Managerlar egitimden sonra masalari fln duzeltip ortaligi temizlioar... Bizde olsa salla basi al maasi...

Ilk gittigimizde bizi gezdirirken. Atlantis roller coasteri... Cok super...

Bizim koyun girisi...

Arkadaslarla gece essek ve blof oynadiktan sonra ceza olarak havuza girerken... (Ben papazkactida kaybettim :(


Ayni geceden bi kare daha...

The Great White... Seaworldteki en ii roller coasterlardan birisi. Binerken video da cektim ama boyutu buyuk oldugu icin koyamiorum. Super bisi :D

Hirvatistan maci.. Maclar burada ogle vaktine denk geldigi ve iste oldugum icin otek maclari izleyemedim.

Ismet ve Ben... Calisma kiyafetlerimizle isten sonra servis beklerken... Ah bi de ikinci isi bulsam super olacak...

Iste unlu Shamu... Bu haywan olmasa dukkani kapatirlar. Gosteri baya gusel egitmen ne derse Shamu onu yapio. Hayran kaldim. Donuste bi tanesini afirsam cakarlar mi acaba??? Hamsterlarla kardes kardes yasarlardi :D

Adamlar colun ortasina su parki kurmus yetmemis bir de kocaman gol yapmislar. Bir de deniz havasi vermisler... Plajda top oynayip sonra surf fln yaptiriolar. Bu da ordan bi kare...

Ben, Selo ve Mustang... Super arabalar var yaw. Biras para kazansam da bir tane kiralayip gezsem. Bu arada benzinin yaklasik 4 litresi 3 kusur dolar...

Isi gelistirdik.. Siseler kucuk gelmeye basladi. Walla neredeyse Ankarada ictigimin 3-4 katini icmeye basladim. Demekki neymis "hergun iciom hala alkolik olmadim"

Buranin ficilari da bi teknolojik. Musluguyla fln gelio direk hizmete hazir... Bende bi test edeyim dedim :))


Simdilik bu kadar... Bi daha ne zmn yazabilirim bilmiorum ama arayi bu kadar acmayacagim. Nys hadi ben havuza gidiorum :) Kendinize ii baqin. Beni bol bol ozleyin ;)

25 Haziran 2008 Çarşamba

Hi There...

Arkadaşlar nete giremiorum. 5 dakikalığına denk getirdim bişiler yazayım dedim. İyiyim işe başladım pek fazla çalıştırmıolar ama ayarlıcaz bişiler. İş kolay "Snack Attack" die bi yerde çalışıorum. Adıma uygun yani :) Pancake gibi hamurişi bişi yapıoruz, dondurma ve kola satıoruz. Nys bu sefer kısa tutayım merak edilen şeyler, gözlemler ve fotografları bi dahaki sefere saklıyım. Herkese kucak dolusu sevgiler... ;)

15 Haziran 2008 Pazar

Amerikadaki ilk gunler...

Merhaba arkadaslar. Sag salim vardigimi haber vereyim dedim. Oncelikle Amerika yolculugu ve Amerika ile ilgili ilk izlenimlerim:

  • Ucak yolculugu cok yorucu, ekonomi sinifindan almissaniz uc kisi yan yana oturuyor. Eger bi de benim gibi bahtsizsaniz, ortada oturuorsaniz eziyet. Fakat kalkis ve inis oldukca heyecan verici, bulutlarin uzerine cikmak da ayri bi keyif. Yemeklerin tadi bi garip sadece ekmek ve kasar peynir tanidikti. Tatli olarak verilen pudingin tadi bile deisik geldi.
  • Amsterdamda inince can sikintisindan olurum fln diodum ama hic de oyle olmadi. Biras dolastiktan sonra yoruldum bi bankta otururken yan taraftan bi eleman hocam bataga dorduncu olurmusun dedi :) Ben tabi 'madem turksun goster urksun' dierek kabul ettim :))
  • Detroit hava alani acaaip buyuk bi bastan bi basa yurumek bile yaklasik 20 dakika suruyor. O yuzden adamlar havaalani icinde calisan bir tramvay yapmislar.
  • Bu amerikalilar hakkatten bi garip SA ucagi yaklasik iki saat ertelendi dediler. Millet bi ton baaris caaris. 10 dakika sonra birisi gelip ozur mektubu gibi bisi dagitti. Acip bakinca bir sonraki ucus icin 25$lik bi indirim verdiklerini gordum. Bi anda herkes mutlu oldu. Ben saskin tabi....
  • Ucak geciktigi icin 11 gibi olmamiz gereken SanAntonio ya gece 2 gibi vardik. Bu yuzden ucakta tanistigim bi kizla geceyi otelde gecirmek zorunda kaldik :)
  • Konaklama yeri gercekten cok gusel. Tatil koyu tarzinda tasarlanmis, her yer yesil ve temiz. En yakin zamanda fotolarini koyacagim. Evde internet var ama laptop olmadigi icin kullanamiorum. En yakin zamanda bi laptop almak sart. Kocaman bir televizyon ve kablolu yayin benim gibi tembel biri icin mukemmel, ayrica bizim apartmanin yaninda bi basket sahasi da mevcut :)
  • Unlu Wal*Mart a gittim ayni bizim Tansas gibi :) sadece biras buyuk... Gercekten acaip ucuz. Herseyin haziri var aliosun sadece microdalga firina atiosun. 6li pizza aldim 5$ civari bisi. Sabah kahvaltisi icin gevrek 2.5$. 2lt sut 3$. Ve en cok merak edilen: 12li Budweiser 9.76 $ :)) Pringles 1$ :)

Nys bugunluk bu kadar. Bi dahaki sefere resimleri de koymayi planliorum... Ne diim. Dus pesindeyim... Dus pesime :))